Solucanların Toprağa, Tarıma Faydaları
Solucan gübresi faydaları konusunda bilgi paylaşabilmek için öncelikle solucanların doğadaki işlevlerini incelemek gerekmektedir.
Solucanlar neredeyse dünya var olduğundan beri, toprak altında sessiz sedasız işlevlerini yerine getiren minik canlılardır. Ülkemizde her nedense bitkinin köklerini yediği konusunda ciddi bir yanlış algı bulunmaktadır. Halbuki solucanların dişleri olmadığı için bitki köklerine zarar verebilmesi mümkün değildir. Aksine bitkinin özellikle kökleri için vazgeçilmez faydalar sağlayan bir canlıdır.
Kök çevresinde bulunan besin maddelerini yiyerek, bağırsaklarında bulunan enzimler ile parçalayarak, bitkinin kılcal kökleriyle alabileceği formda dışkılar. Doğa döngüsü içerisinde bu sebeple vazgeçilemez canlılardır.
Türlerin korunmasını düşündüğümüzde, nesli tükenmekte olan gergedanların, panda ayılarının ve şimdi sık sık böceklerin veya kuşların, arıların görüntüleri akla geliyor.
Ancak topraktaki canlılar da doğrudan iklim değişikliği ve yoğun arazi kullanımı tehdidi altındadır ve korunmaları gerekir. Tüm bu görünmez yardımcıların yeraltındaki günlük çalışmaları, dünya yüzeyindeki yaşam için temel ön koşuldur.
Solucan gübresi ve solucanların doğaya, toprağa, tarıma faydaları konusunda maalesef daha kat edilecek çok yol var.
Bu sebeple, bu minik mucize canlılar artık işlevlerini toprakta değil, dünya gübre devleriyle kıyaslandığında bir avuç solucan gübresi üreticisi tarafından, büyük bir gayret ve özveri ile Solucan Gübresi üretim alanlarında işlevlerini sağlamalarına çalışılmakta.
Topraklarda artık bulunamayan solucanlar, işlevlerinden yoksun kalmış topraklara, solucan gübresi faydaları için, solucan gübresi üretim çiftliklerinden gönderilen gübreler kullanılmaktadır.
DÜNYANIN GÖRÜNMEZ GÖRÜNMEZ ÇALIŞANLARI
Solucanlar Tehdit Altında!
Günümüzde çok çeşitli kampanyalara konu olan arıların yanı sıra, her şeyden önce tarım için vazgeçilmez olan solucanlardır.
Solucan yeraltında yorulmadan çalışırlar.
Solucanların önemi 16. yüzyılda zaten biliniyordu. Doğa bilimci Gilbert White 16. yüzyılda şunları yazmış:
“Solucanlar olmadan dünya kısa sürede soğuyacak, sertleşecek ve neredeyse hiç fermente olmayacak ve sonuç olarak kısır olacaktır.”
Solucanları bu kadar değerli kılan budur: Solucanlar bitki kökleri çevresinde buldukları besin maddelerini vakumlayarak içlerine alırlar ve bu besin maddelerine değer katarak dışkılarlar.
Dişleri olmadığı için besinleri, bağırsaklarında enzimlerle parçalayarak, bitkilerin kılcal köklerinden alabileceği forma getirirler. İşte Solucan Gübresi mucizesi budur.
Solucanlar dinazorlardan bu yana yaşayan tek canlı formu olduğu için, geliştirdikleri güçlü savunma mekanizmalarını gübrelerine geçirirler.
Toprak, solucanın bağırsağındaki inanılmaz dönüşüm ve iyileştirme süreçlerinden faydalanır.
Sonuç dikkat çekicidir. Solucanların yaşadığı topraklar, solucan yaşamayan topraklara kıyasla beş kat daha fazla nitrat, yedi kat fazla fosfor, on bir kat daha fazla potasyum, iki buçuk kat daha fazla magnezyum ve iki kat fazla kalsiyum içerir.
Solucan gübresi ayrıca 10: 1 gibi mükemmel bir C-N oranına sahiptir.
Solucanlar sindirim bezleri aracılığıyla kireç salgılar ve humik asitleri nötralize ederler. Bu, topraktaki asit-baz dengesini korur ve kalıcı humus ve kırıntı yapısı oluşturmaya yardımcı olur.
Ama hepsi bu değil!
Solucanların toprak altında açtığı galeriler, sadece bitki kökleri için değerli büyüme yolları değildir; solucanların toprak altında gezinmesi ile açtıkları galeriler, gözenek hacmi yaratır, su ve havanın iyi bir şekilde dağılmasını da sağlar.
Deneyler, test topraklarına solucanların sokulmasıyla su tutma kapasitesinin bir ayda yüzde 350 arttığını göstermiştir.
Solucan açısından zengin topraklar, ayrıca erozyon hasarını azaltır ve buna bağlı olarak verimli ekilebilir toprak kaybını da önemli ölçüde çözüm sağlar.
Yoğun tarım küçük madenciler için değil
Günümüzün işlenmiş topraklarında, uzun bir araştırmadan sonra bile, genellikle herhangi bir solucan bulamazsınız.
Bunun sebebi nedir?
Tarımsal üretim yapılan alanlarda yaygın olan “bilimsel” tarımsal yetiştirme yöntemleri, bu küçük mucize canlılar üzerinde yıkıcı etkiye sahiptir.
Tarım arazilerinde uygulanan kimyasal tüm içerikler, gübre ve ilaçlar solucanları doğrudan zehirler. Sadece solucanlar değil, toprak içinde bulunan tüm mikroorganizmalar da bu kimyasallardan zarar görerek, doğal işlevlerini yerine getiremezler, topraktaki canlı yaşam ölür.
Kimyasalların aşırı kullanımı toprağın organik maddelerinde yoksulluk yaratmaktadır. Bunun sonucunda artık solucanlar toprak altında kendilerine yiyecek bulamamaktadırlar.
Bu sebeple toprak solucan gübresi faydaları’nı
Bu küçük canlıların hayatını kolaylaştırmak için ne yapılabilir?
Tarım sektörünün solucanlar için yapabileceği birkaç şey var.
Özellikle kimyasal gübrelerde dolgu maddesi olarak kullanılan suda çözünür gübre tuzlarının kullanımı mümkün olduğunca azaltılmalıdır.
Kimyasal gübreler içeriğinde, bitkinin yetişebilmesi için ihtiyaç duyulan ve suni (kimyasal) olarak üretilmiş mineraller bulunur. Özellikle Azot (N), Fosfor (P) ve Potasyum (K) mineralleri tarımsal üretim için bitkilerin mutlaka ihtiyaç duyduğu minerallerdir.
Tarım ilaçlarının verdiği zaraları bir kenara bırakırsak, kimyasal gübrelerde bulunan bu ana minerallerin bitki gelişimi için mutlaka toprağa eklenmesi gerekmektedir. Düşünün ki, bir arazide sürekli sebze yetiştiriyorsunuz. Yetiştirdiğiniz bitkiler için sürekli azot, fosfor ve potasyuma gerek duyacaksınız. Çünkü sürekli topraktan bitkileriniz bu mineralleri alıyor ve aldıklarınızı yerine geri koymak zorundasınız.
Bu mineraller ülkemizde üretilememektedir. Tamamen dışa bağımlı ve dolar bazında hammadde olarak ithal edilmektedir. Türkiyenin hammadde ithalatında birinci sırada enerji (petrol, elektrik), ikinci sırada da bu mineraller bulunmaktadır. Tamamı ithal edilen bu mineraller kamu ortaklığı ile kurulu gübre fabrikaları ve diğer gübre üreticileri tarafından işlenerek satışa sunulmaktadır.
Tarımsal arazinin toprak analizi yapıldığında, hangi mineral eksikse, ziraat mühendisi bir reçete yazar. Bu reçeteye göre de çiftçi gübre bayisinden gübresini alır ve toprağa serper. Toprakta emilebilir olması için de suda çözünür halde üretilir.
Tüm dünyada, kimyasal gübreler, içeriğinde yer alan mineral yüzdelerine göre satışa sunulur. Mutlaka rast gelmişsinizdir.
Örneğin, 25 kg’lık toz kimyasal bir gübre ambalajı üzerinde 15 / 15 / 15 rakamları yazar. Bu değerler Azot (N), Fosfor (P), Potasyum (K) değerleridir.
Ambalaj içerisinde yer alan minerallerin yüzdelik bazda değerlerinin ifadesidir bu rakamlar.
15+15+15=45 Peki kalan %65 Nedir?
Gübre torbası üzerinde bulunan değerler yüzdelik ifade ile içeriği belirtir.
Örneğin 15 – 15 -15 yazan gübrede toplam %45 mineral bulunmaktadır. Kalan %65’lik kısım dolgu maddesidir. Çoğunlukla suda çözünür gübre tuzu isimli bir madde.
Her Yıl Ortalama 11 Milyon Ton Kimyasal Gübre Kullanıyoruz!
Türkiye genelinde, TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2009 – 2019 yılları arasında yıllık ortalama 11 Milyon TON kimyasal gübre kullanılmış.
Yanlış okumadınız. Her yıl ortalama 11 MİLYON TON.
Bir TIR ortalama 27 ton yük taşıyabilmektedir. Sadece tüketilen bu gübreyi her yıl 408 bin Tır taşımaktadır. Topraklarımızda solucanlar olmadığı için ihtiyaç duyulan bu minerallerin nasıl büyük bir ekonomi yarattığını, bu taşınmadan dolayı harcanan fosil yakıtlar ve yarattığı karbonu hesaplamak için rakamlar çok net.
Ve belki biraz araştırırsanız göreceksiniz ki, bu 11 Milyon TON yetersiz bir rakam.
11 Milyon Ton kimyasal gübre içerisinde, iyimser bir hesapla, ortalama %65 suda çözünür gübre tuzu kullanıldığını düşünürsek,
HER YIL ORTALAMA 7 MİLYON TON SUDA ÇÖZÜNÜR GÜBRE TUZU topraklarımıza kimyasal gübrelerle birlikte atılmaktadır.
Bu tuzların yarattığı, toprakların aşırı tuzlanması, içme suyu kaynaklarımıza bulaşması, toprak florasını yoksullaştırması vb. çevresel felaketleri bir yana bırakıp sadece topraklarımızdaki mikroorganizmal yapıya ve bu topraklarda yaşayan solucanlara vermiş olduğu zarar çok net görünmektedir.
Dünya ekolojik tarihinde belki de ilk kez, 20. yüzyılda icat edilen kimyasal gübreler sayesinde, tarımsal alanlarda artık bir tek solucan bulunması mümkün değildir.
Solucan gübresi faydaları konusunda web sayfalarımızda, internet üzerinde yüzlerce yerli, binlerce yabancı kaynak bulabilirsiniz.
Bize göre başta organik gübrelerin ve özellikle solucan gübresinin faydaları için kimyasal gübrelerin zararlarını bilmekte fayda olduğunu düşünüyoruz.
Solucan gübresi faydaları her geçen gün tarım sektörü tarafından çok daha net anlaşılmaktadır. Solucan gübresi kullanılan tarım arazilerinde kimyasal gübre kullanımının %10-15 oranında azaltılmasını tavsiye etmekteyiz.
En basit hesapla, Türkiye genelinde kimyasal gübre kullanımı %1 oranında azaltılabilse, 110 bin ton hammaddeye harcanan kaynak tasarruf edilmiş olur.
Bu mucize canlıların topraklarımızda tekrar yaşar hale gelmesi için, suda çözünür gübre tuzunun kullanımının durdurulması, kimyasal gübrelerde dolgu maddesi olarak organik gübre kullanılması (bknz: Organomineral Gübreler) ile topraklarımızın ıslah edilmesi, topraklarımızın geri kazanılması şarttır.
Bu sayede ancak tarımsal süreklilik sağlanabilecektir.
Bu yüzden, bitkilerin beslenebilmesi, sebze-meyve verebilmesi için olağanüstü çaba sarf eden bu küçük mucize canlıları korumaya değer.
Solucan Gübresi Faydaları için bakınız:
Kırmızı Kaliforniya Solucanı Nedir?